30 Ağustos 2014 Cumartesi

Oxford, UK

Öncelikle belirtmek gerekiyor ki gerekli izinleri almadıysanız Oxford içine kendi aracınızla giremiyorsunuz. Bizde arabamızı şehir dışındaki açık otoparka bıraktıktan sonra buradan kalkan Oxford otobüsüne bindik. Otopark ücretli, otobüs içinde gidiş-dönüş bilet alıyorsunuz. Şehir bütün İngiltere de olduğu gibi bir film setini andırıyor. Kendinizi Harry Potter yada Hobbit filmi içinde hissedebilirsiniz burada. Oxford'un en önemli özelliği tabi ki çok köklü dünyaca ünlü Oxford Üniversitesine ev sahipliği yapması ama bizi heyecanlandıran başka bir özelliği ise şehirde ki Alice's shoptu.
http://www.chch.ox.ac.uk/visiting/alice
Oxford dünyaca ünlü Alice Harikalar Diyarında kitabı yazarının ve kitapta anlatılan Alice'in yaşadığı yerdir. Kitabın yazarı Charles Dodgson (Lewis Carrol takma adıdır) 185l de Oxford daki Christ kilisesine matematik okumaya gelir ve burada okul yöneticisinin çocukları ile tanışır. Alice de onlardan biridir. Charles çocuklara anlattığı fantastik hikayelerini kitaplaştırır.









26 Ağustos 2014 Salı

Sarıgerme, Agustos'14

Bu sene Sarıgerme deki 5. senemizdi, yeni evli arkadaşlarımızla 4 kişilik eğlenceli bir tatil geçirdik. Tabi ki bazı değişikliklerden bahsetmem gerekiyor. Sarıgerme ne yazık ki Turk turistler tarafından da keşfedilmiş, artık sahildeki o eski sessiz huzurlu ortamı bulmak zor gibi, bu sene ramazan ve cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle herkes tatilini Agustosa saklamış gibi bir kalabalık vardı. Bir de sahil alıştığımızdan daha rüzgarlıydı. Böyle olunca dalgalar deniz kumunu taşımış deniz daha erken derinleştiğinden yüzülecek alan daralmıştı. Kısaca Sarıgerme sahilden bu sene çok keyif alamadık. Onun dışında yine 12 adalar turu yaptık, Dalyan ve İztuzu plajına gittik. İztuzu plajında özelleştirme karşıtı pankartlar vardı. Umarım bu nadir doğa güzelliği hükümetin rant arayışına kurban gitmez.

3 Ağustos 2014 Pazar

Bugün Oy Kullandık

Türkiye Cumhurbaşkanlığı 1. tur seçimi için bugün oy kullandık. Vatana millete hayırlı olsun.


27 Haziran 2014 Cuma

Londra da yasam; faturalar...

Londra'ya yerleseli neredeyse 9 ay oluyor sanırım artık faturalardan bahsetme vakti geldi.

Belediye vergisi yani nam-ı değer council tax:


Bu vergi evinizin sınırları dahilinde olduğu belediye tarafından alınıyor. Vergi miktarı evin bulunduğu bölge ve evin özelliklerine göre ( büyüklük, bahçe vb.) belirlenen çeşitli band aralıklarına göre belirleniyor. Yıllık olarak toplu ödenebildigi gibi belediye tarafından sunulan şartlarda taksitlendirilebiliyor. Evinizi kiraladığınızda belediye ile irtibata geçmeyi ve taksitlerinizi düzenli ödemeyi unutmayın. Aksi takdirde evinize gelen bir mahkeme çağrısı ile karşılaşabilirsiniz. Kabaca bir fikir vermesi açısından, 4 yatak odalı, bahçeli, yarı bitişik nizamdaki ve Harrow bölgesinde bulunan evimiz band E olarak değerlendirilmiş ve yıllık vergisi 1850 pound.

Televizyon lisansı:

Evet, genel olarak evde televizyon ve ceşitli tv ekipmanları kullanmak istiyorsanız www.tvlicensing.co.uk adresinden lisans almanız gerekiyor. Yıllık olarak tek defada ödenen ücret biz başvurduğumuzda 145.50 pound idi. Bunu ödeyerek sadece tv anteninizin çektiği ulusal kanalları izleyebilirsiniz.

İnternet ve özel televizyon kanalları:

Türkiye'deki digitürk ve benzerleri gibi İngiltere'de de birçok servis sağlayıcı mevcut. Biz kısa bir araştırma sonrası " sky tv " ye üye olmaya karar verdik. Çeşitli paketleri mevcut. Bizim paketimiz, tv+fiberoptik sınırsız internet+ev telefonu aylık 70 pound.

Su, elektrik, doğalgaz faturası:

Bulunduğumuz bölgede bu hizmetler özel şirketler tarafından sağlanıyor ve faturalandırılıyor. Kiralık bir eve çıktıysanız halihazırda bir özel şirket ile anlaşma zaten vardır. Emlakçınız kiralama işleminden sonra nakil işlemlerini hallediyor ve hatta birkaç farklı şirketi araştırıp size degiştirmek ister misiniz diye seçenek sunuyor. Biz hiçbirini değiştirmedik.

Su: Servis sağlayıcımız " Affinity Water " evimiz sayaçsız olduğu için yıllık genel bir fatura ödüyoruz. Yıllık faturamız 382 pound.

Elektrik: Servis sağlayıcımız " British Gas " sayaçtan okuma yapıyor ve 4 ayda bir faturalandırıyor. 8 aylık faturamıza göre aylık elektrik faturamız yaklaşık 40-45 pound.

Doğalgaz: Servis sağlayıcımız " British Gas " sayaçtan okuma yapıyor ve 4 ayda bir faturalandırıyor. 8 aylık faturamıza göre aylık doğalgaz faturamız yaklaşık 200 pound. Bu fatura kış aylarını içerdiğinden yaz faturasının daha düşük olacağını umuyorum :)

Ev içi sigorta:

Eğer kiralık bir evdeyseniz ev sahibiniz muhtemelen bir ev sigortası yaptırmıştır. Siz ev eşyalarınız ve çilingir gibi ihtiyaçlar için sigorta yaptırmayı düşünürseniz " Lloyds Bank " dan alınmış bir yıllık sigorta bedeli 320 pound ve sınırsız çilingir hizmetini karşılıyor. Biz bu sigortayı yaptırmadık ancak keşke yaptırsaymışız. Zira yıllık sigorta bedelinin yarısı kadar parayı iki defa anahtar unuttuğumuz için çoktan çilingire verdik bile. Bu arada İngiltere de çilingirlik, berberlik, ayakkabı tamiri gibi zanaat işlerinin oldukça pahalı olduğunu da belirtmek gerek sanırım.

30 Mayıs 2014 Cuma

SOKAK SİMİDİ


Sokak simidi ve beyaz peynir Londra'ya geldiğimde özlediğim ilk şeyler oldu. Şimdi biliyorum ki ikisinde de alıştığım lezzeti Londra'da bulamayacağım. İnternetten yaptığım simit tarifi araştırmasında hiçbir tarifin %100 aynı lezzete ulaşmadığını belirtmiş deneyenler. Benim tarifimde tam olmadi, süt,yumurta ve şekerle daha cok bağdat caddesi simidi oldu :) birdahaki denememde sadece su,un,tuz ve maya kullanacağım. Tabi ki bu lezzetli bir simit yaptığım gerçeğini değiştirmiyor :)

TANTUNİ_ MERSİN YÖRESİ

Tantuni ile tanışıklığım aslında çok uzun değil, ama kısa sürede favori yemeklerim arasına girdi. Ekşi, acı, dürüm ekmeği ve kavrulmuş parça et. Yine internetten yaptığım tarif araştırmasından sonra işe koyuldum. Birkaç püf noktaya uyduktan sonra oldukça kolay bir yemek. Etin sertleşmemesi için hiç tuz koymadan pişiriliyor ve önceden haşlanıyor yada azar azar su ilave edilerek soteleniyor. Ben dürüm yapmak için Meksika wrap kullandım ancak pek memnun kalmadım, fazla tatlı bir tadı var bu wrapların. Bu yüzden bir dahaki sefere lavaşı da evde yapmayı deneyeceğim.


KISIR_ANTEP USULÜ

Sanırım en sevdiğin yemek ne diye sorsalar cevabım kısır olur. Ailecek bulgur yemeklerine düşkünlüğümüz sanırım bu muhteşem karışımdan geliyor. Annemin çocukluk zamanlarımda her fırsatta yaptığı kısır zamanla aile buluşmalarının resmi yemeği oldu. Tabi ki benimde Londra'ya gelince özlediğim ilk lezzet.


İnternetten birkaç tarif baktıktan sonra Antep usulü kısır denemeye karar verdim. Sanırım farkı içinde sarımsak olması ve sıcak su ile haşlanmadan azar azar su ilave ederek direkt yoğrularak yapılıyor olması. İlk deneme için oldukça başarılı olduğunu söyleyebilirim.


15 Mayıs 2014 Perşembe

Londra da veterinere gitmek

Yine gecikmiş bir yazı oldu bu ancak burada zamanın nasıl geçtiğini anlamak gerçekten zor. Bugün nisan ayındaki veteriner ziyaretinizden bahsetmek istiyorum. Köpük ile parkta yaptığımız gezintiler sırasında tanıştığımız evcil hayvan sahiplerinden aldığımız tavsiye ile evimize en yakın klinik olan Barnfield House Veterinary Centre'a gitmeye karar verdik. Telefon yada online olarak randevu almadan acil durumlar dışında muayene kabul edilmiyor. Temiz, düzenli, samimi bir ortam. Kendi otoparkı bulunuyor.
Randevumuza gittiğimizde oldukça sıcak karşılandık. Ancak köpük herzaman ki gibi heyecan ve korkudan tirtir titriyordu. Genel muayenesi oldu, zor zor tartıldı ve 2 aşı yapıldı. Ülkede kuduz hastalığı bulunmadığından kuduz aşısı yapılmadı. İç ve dış parazitler için damla ve tablet aldık ve işimiz bitti. Parazit ilaçlarını kendimiz takip edeceğimizden inşallah gelecek yıl aşı dönemine kadar tekrar görüşmemize gerek olmaz diyerek ayrıldık.


Çıkmak için kapıda bekleyen Köpük :)
Fikir vermesi açısından aşı karnesi, parazit ilaçları ve faturayı da paylaştım. Genel muayene ve aşıları yaklaşık 50 pound, dış parazit ilacı 3 aylık 30 pound, iç parazit ilacı 3 aylık yaklaşık 8 pound.


18 Mart 2014 Salı

spring in London!

Evet sonunda güneş yüzünü gösterdi agaçlar bir bir çiçeklenmeye başladı. Süpermarketlerdeki bahçe reyonları doldu taştı. Londra da ciddi bir bahçe kültürü söz konusu. Ben de yavaş yavaş bu bahçe işlerine alışmaya çalışıyorum. Yağmurlu günlerde Köpüğün içeri taşıdıgı çamura henüz bir çözüm bulamasamda renkli çiçeklerle kendimi avutmaya karar verdim.


Bunlar mevcut çiçeklerimiz


Şubat ortalarında diktiğim gül fideleri.


28 Şubat 2014 Cuma

RADA, London

RADA (Royal Academy of Dramatic Art) (http://www.rada.ac.uk) dünya çapında tanınmış ve başarılı bir sanat okulu. Tiyatrocu kuzenimin dil eğitimi için yanımıza gelmesiyle tiyatroları daha sıkı takip etmeye başladık.
İlk oyunumuz " The Lady From The Sea" (http://en.m.wikipedia.org/wiki/The_Lady_from_the_Sea)
Oyunun konusu her ne kadar evlilik, kadın, sorumluluklar ve özgürlük temalarının irdelenmesi olsa da ben de bıraktığı etki "Selvi Boylum Al Yazmalım" etkisiydi. Yani "sevgi neydi? sevgi emekti."







Oyunu izlediğimiz salon 200-250 kişilik küçük bir salondu ancak sıra araları darda olsa koltuklar rahattı. Işık ve ses sistemi çok iyiydi. Sahne dekoru hem klasik yöntemler hem de teknoloji kullanılarak hazırlanmıştı ve çok başarılıydı.
Tiyatroda sinemanın aksine çok düzgün ve anlaşılır telaffuz esas olduğundan anlamakta zorluk çekmedik. Metin de güncel bir dil ile yazılmıştı. Bilet fiyatları oyundan oyuna farklılık gösteriyor ancak her bütçeye hitap eden seçenekler olduğu kesin.


13 Şubat 2014 Perşembe

Windsor Castle


http://en.m.wikipedia.org/wiki/Windsor_Castle

Güneşli bir Londra sabahı kış aylarındaysak sizi kandırmasın. Windsor kalesini gezmek için böyle bir günü seçmiştik ama dışarının ne kadar soğuk olabileceğini tahmin edememişiz. Neyseki, halen kraliyet ailesi için zaman zaman ikamet olarak kullanılan bu ortaçağ kalesinde, kalenin içi ve kilise gibi kapalı mekanları da gezebilirsiniz.


Burayı gezerken dikkat edilmesi gereken en önemli konu zaman çünkü açık mekana son giriş saati olduğu gibi kapalı mekanların her birinin de ayrı kapanma saati var. Bu yüzden burayı öğleden sonra gezmeye başlarsanız her mekana yetişemeyebilirsiniz. Ama üzülmeyin, biletinizi buradaki gişeden aldıysanız ve çıkışta biletinizi damgalatırsanız 1 yıl boyunca sadece sizin adınıza geçerli olacaktır. Tekrar gelebilirsiniz.

http://www.royalcollection.org.uk/visit/windsorcastle

Eğer kaleyi gezmek istiyorsanız gitmeden önce bu siteden bilgi edinmenizde fayda var. Hala kullanılan bir mekan olduğu için açılış kapanış zamanları çeşitlilik gösteriyor.


Kale sınırları dışındaki bu parkta bölge sakinleri köpekleriyle olduğu kadar kendi atları ile de gezinti yapabiliyorlarmış. Parkın perspektifi de ayrıca çok etkiliydi.